10 Aralık 2012 Pazartesi

Gel...




Damarım tıkanır sevda deyince
Yokluğun ıstırap sermeyince gel
Dualar sürülür dudakta hece
Acılar benliği sarmayınca gel


Nefesim sıklaşır görünce seni
Yaşlanan gözlerim yıkarken teni
Aynalar küs olmuş tanımaz beni
Saçlara zemheri vurmayınca gel


İbrişim kuşağım hayat bağımdır
Güvercin sedası gönül dağımdır
Denizde kaybolan kurşun ağımdır
Balıklar karaya varmayınca gel


Yokluğun seslenir vuslata çağrı
Ekinler toplanır harmanda gayrı
Yokuşta dizime çökünce ağrı
Yıllarım azaba durmayınca gel


Toprağa sürülen gözüm yaşına
Mezara dikilen gönül taşına
Namluya sürülen hilal kaşına
Kurşunlar gönlümü kırmayınca gel


Bulutlar küsünce olmuş fırtına
Hasretin tarihin çıkmış sırtına
Gözlerin değmezse yürek tahtına
Şimşekler toprağı görmeyince gel


Halimi bilmezse yıldızlar yansın
Güneşi bekleyen kirpikler kansın
Bahtımda sökmeyen şafaksın tansın
Dostlarım halımı sormayınca gel


Darlanır saatler akmaz yelkovan
Zorlanır sözcükler kalmaz heyecan
Bakışın dağlarda yapmaz heyelan
Tenime yokluğun girmeyince gel


Mumlarım sönerken gece gelince
Rüzgârım dinerken yağmur inince
Gündüzler ışımaz olursa gece
Azrail talkını vermeyince gel
Yeniden çökünce zamana hüzün

Yaprağı kalmazsa baharın güzün
Elveda demezse dillerin sözün
Mezara çiçekler dermeyince gel


Seslendirme:Zekeriya EFİLOĞLU


Not:Her şiir yazıldığı gibi okunmaz...

http://www.sendeyaz.net/sende-yaz/kultur-sanat-ve-edebiyat-platformu.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder